Ekonomist Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Türkiye’nin 1980’lerden beri uyguladığı tarım politikaları yüzünden 21. yüzyıla giremediğini belirterek “Tarımda 45 yıldır üretim, sulama aynı kaldı. Bugünün en önemli sorunlarından birisi beslenmedir. 4.5 milyon çalışana 100 milyonu besleme görevi veriliyor” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), tarım haftası etkinlikleri kapsamında “Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Kamucu Tarım Politikaları ve Planlama Sempozyumu” düzenledi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü ile birlikte düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Türkiye ikinci yüzyılda yüzünü üretime, bilime, teknolojiye dönmek zorundadır” diye konuştu.
Tarımın çokuluslu şirketlere bırakılamayacağını söyleyen ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise şunlara dikkat çekti: “Anayasadan gelen gücümüzle doğruları söylemeye devam edeceğiz. Kamunun alandan çekildiği yerde her şeyi kâr marjına çokuluslu şirketlere bırakıldığı bir ortamda küçük aile işletmelerini tutmak, üretmek için umutluyuz. Bunun için mücadele edeceğiz.”
Son asgari ücret zammıyla birlikte Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olduğunun kesinleştiğine de atıf yapan Suiçmez, “Mühendisler asgari ücretlerin altında çalışıyor. Türkiye’nin gençlerini tutmak için asgari ücretliler toplumu olmaktan çıkması şarttır. Bizim çılgın projemiz Kanal İstanbul değil Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) olmalı” dedi.
Etkinlikte özel bir sunum yapan Prof. Dr. Bilsay Kuruç ise Atatürk’ün Cumhuriyetin gelişiminde tarıma önem verdiğine vurgulayarak şunları söyledi:
“Çiftçi milletin efendisidir. Çiftçi olmazsa hiçbirimiz kolay kolay var olamayız. Çiftçi olursa planlamadan bahsedebiliriz. Türkiye’de tarım önemsizleştirildi. Tarım GSYH’den yüzde 5 pay alıyor. 40 milyonluk toplam istihdamdan 4.5 milyon pay alıyor. Yüzde 60’ı 45 yaş üstünde. Yaşlanan 4.5 milyon kişiye 100 milyon kişiyi besleme görevi verdik. Çiftçi toplam kredilerden yüzde 2.5-3 alıyor. Şu anda ekilebilir arazi 24 milyon hektar, 1978’de de böyleydi. Sulanabilir alan 8.5 milyon hektar bu da 78’le aynı kalmış. 45 yılda hiç seviye kaydetmemişiz…”