ANKARA – Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Doçentlik yönetmeliğine dair dönem dönem tepkiler kayda geçerken bir yandan da söz konusu yönetmeliğe dair iptal davaları açılıyor. Doçentlik kadrosuna başvuran akademisyenlerin hali hazırda uygulanan prosedüre karşı da itirazları çoğu kez yargıya taşınıyor.
Danıştay kadrosu için dosya hazırlayan bir akademisyenin başvurusu Doçentlik Komisyonu tarafından reddedildi. Akademisyen, başvurusunun reddedilmesinin gerekçesini öğrenmek için Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na (ÜAK) başvurdu. Konu yargıya taşınabilecekken kurumdan tartışmalı bir yanıt geldi. Doçentlik başvurusunun reddedilmesinin gerekçesini soran akademisyene ÜAK, jürideki 5 profesörden 3’ünün söz konusu başvuruyu “Başarısız” olarak nitelendirdiğini belirtti. ÜAK yanıtında, “Bu tartışmaya açık değildir” ifadesine de yer verdi.
‘BENİM ALDIĞIM KARARI SORGULAYAMAZSIN’ ANLAMINA GELİYOR’
ÜAK’ın yanıtına tepki gösteren, yargıya taşınabilecek bir konunun “Tartışmaya açık olmadığı” gibi bir yanıtla sınırlandırılamayacağını ifade eden akademisyenin Avukatı Abdullah Enes Baltacı’ya göre söz konusu yanıt ihsas-ı rey anlamına geliyor.
Bir akademisyenin doçentlik başvurusunun reddedilmesinin ardından yaptığı ilk adımın gerekçesini öğrenmek için ÜAK’a başvurmak olduğunu, karşılaştıkları birçok örnekte başvurulara dair “yanlış kararlar” verilebildiğini, bunun da yargı kararlarıyla tescillendiğini ifade eden Baltacı şunları kaydetti:
“Yapılan itirazın ardından ÜAK, ‘Benim aldığım kararlar sorgulanamaz, yaptığım doğru’ anlamında yanıt veriyor. Bu yanıtın üzerine idare mahkemesine yapılan itirazların ardından işin rengi çoğu zaman değişiyor. Verilen kararların yanlış olduğu ortaya çıkabiliyor. Yapılan itiraza karşılık, ‘Bu tartışmaya açık değildir’ demek ‘Benim aldığım kararı sorgulayamazsın’ anlamına geliyor. Bu hukuk devletine uygun değil. Cumhurbaşkanının aldığı kararların üzerine yargı yolu açık, ÜAK’ın kararları ise tartışmaya açık değilmiş. Bu bundan sonra yapılacak itirazların da önüne geçme çabası. Böyle olmaması gerekiyor. İdarenin aldığı kararların denetlenebilir ve sorgulanabilir olması gerekiyor.”
