Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Bakara suresinin 41’inci ayetinde ‘Allah’ın ayetlerini az bir paha karşılığında satmayın’ der. Siz yüksek maaşlar karşılığında satıyorsunuz. Evet, biliyorum, Emeviler Dönemi’nde de ‘Hazreti Hüseyin katledildi’ diyenlerin camide kellesi uçuruluyordu ancak şimdi belki kelle uçurmuyorsunuz, lütfediyorsunuz, anında hapse atıyorsunuz. Bunu bırakın. Camilerde Kürtçe hutbe konusunda artık engel koymayın, bu millet dinini her dildin öğrensin ya, nedir bu ilkel tavırlar! Türkçe hutbe verilecek; ya, bu ilkellikten başka bir şey değildir!” ifadelerini kullanınca bütçe komisyonu karıştı.
“En az 35 kişi aylarca kaçırıldı, işkence edildi”
Burada yaptığı konuşmada, MİT görevlilerinden sorularına cevap beklediğini söyleyen Gergerlioğlu, ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi ağır hak ihlali kararı verdi
Yedi yıl önce kaçırılan ve kaybedilen Ayhan Oran’dan bahseden Gergerlioğlu, “Geçen sene de konuyu gündeme getirmiştim. MİT görevlilerinden cevap alamamıştım. Kendisi de eskiden bu kurumda çalışan bir kişi. Yedi yıldır zorla kaçırılmış ve kaybedilmiş. Ben sizden cevap alamadım ama Anayasa Mahkemesi 2022 Eylül ayında bu kişinin yakınlarının başvurusu hakkında bir karar verdi ve ağır hak ihlalleri, soruşturma eksikliği buldu ve 90 bin lira yakınlarına tazminat ödenmesine karar verdi. Peki, yeni bir soruşturma yapıldı mı? Hayır. Yedi yıldır bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı zorla kaçırılmış, kaybedilmiş, hiç kimse sormuyor, bir açıklama yapmıyor” dedi
6 yıldır neden hiçbir açıklama yok?
Sunay Elmas’ında benzer şeyler yaşadığını vurgulayan Gergerlioğlu, “Sunay Elmas seçim bölgem Kocaeli’nde bir öğretmendi ve bu kişi de altı yıl önce zorla kaçırılıp kaybedildi ve ne ölüsü ne dirisi bulunabiliyor; olacak bir iş değil. Zorla kaçırılıp kaybedilen Sunay Elmas hakkında altı yıldır neden hiçbir açıklama yapılmıyor?” dedi.
Kamera görüntüleri esrarengiz bir şekilde kaybedilmiş
Her hafta düzenlediği basın toplantısında çok ağır bir hak ihlali olduğu için kaçırılan Yusuf Bilge Tunç‘u gündeme getirdiğini ifade eden Gergerlioğlu, “Bugün de sizin yüzünüze karşı anacağım ve tekrar cevap bekleyeceğim. Ankara Gimat’ta zorla kaçırılıp kaybedildi. Zorla kaçırılıp kaybedildiği yere gittim, arabası bir yere bırakılmıştı, Gimat’ın yakınlarında bu arabayı buldum, tetkik ettim. Arabada parmak izi araştırmasını polis yapmadı, kamera görüntüleri esrarengiz bir şekilde kaybedilmişti, yok edilmişti, HTS kayıtları alınmadı, takip edilmedi. Bildiğimiz bir klasik yaşandı ve bu kişi dört buçuk yıldır yok. Hiç kimse hesap vermiyor, ‘Yusuf Bilge Tunç nerededir?’ diye soruyoruz. Ya, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı kaybedilmiş kimseden ses çıkmıyor. Olacak iş değil!” şeklinde konuştu.
Kürt sorunu da bu yüzden ortaya çıktı
MİT’in yurt içi ve yurt dışı operasyonlar yaptığını, yurt dışından insanları yakalayıp getirdiğini söyleyen Gergerlioğlu, “En son MİT ‘Koray Vural’ isimli bir şahsı getirdiğini açıkladı fakat bu vakalarla ilgili bir açıklama yok. Kabul edilecek bir durum değil, bence Türkiye Cumhuriyeti’nde şu anda yaşanan en ağır hak ihlallerinden biriside budur. Yıllarca, Kürt sorunu işte bundan dolayı çıktı. Kürt sorununu demokratik bir şekilde çözmek istemeyenler, binlerce insanı kaçırdı, kaybetti, işkence edilmiş cesetleri bulundu” ifadelerini kullandı.
Anayasa ve hukuk ayaklar altına alındı!
Cemal Kaşıkçı olayını da hatırlatan Gergerlioğlu, “Bu kişiyi sanırım tanımayan yoktur aranızda. Sayın Recep Bey bu kişiyi çok andı ama sonrasında Tayyip Bey, öncesinde Suudi Arabistan’a hakaretler eden Recep Bey’in aksine bu kişinin dosyasını Suudi Arabistan’a iade etti. Olacak bir iş değil. Cumhurbaşkanlığı makamının buna cevap vermesi lazım. Böyle bir şey olabilir mi, bu kadar ağır bir şekilde Anayasa, hukuk ayaklar altına alınabilir mi?” dedi.
50+1 konusunda haklısınız, kaldırılmalı!
50+1 sisteminin gündeme getirildiğini ve bu sisteminle parlamentonun baypas edildiğini belirten Gergerlioğlu, “Evet bu sistemi kaldırın, haklısınız. ‘Koalisyonlar bitecek’ dediniz, biz 2017’de dedik ki: !Hayır, bu böyle olmayacak’ ısrar ettiniz şu anda 6 tane koalisyon ortağı bularak iktidarı yürütüyorsunuz. Hızlı ve seri kararlar alınacağı söylenmişti, bunun mümkün olmadığı görüldü. Kurumlar arası uyumun güçleneceği vadedildi, çalışan kurum kalmadığı gibi çalışanların uyumu da ortada” şeklinde konuştu.
“Allah’ın ayetlerini az bir paha karşılığında satmayın”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir günahını söyleyeceğini ifade eden Gergerlioğlu, “Camilerde cuma günü iktidarın propagandasını yapıyorsunuz, yüz binlerce insan artık cumalara gitmiyor. Bakın, din adına konuşuyorsunuz ama ben size din diliyle hatırlatayım. Bakara suresinin 41’inci ayetinde ‘Allah’ın ayetlerini az bir paha karşılığında satmayın’ der. Belki diyeceksiniz ki ‘Biz yüksek maaşlar karşılığında satıyoruz’ Evet, biliyorum, Emeviler Dönemi’nde de ‘Hazreti Hüseyin katledildi’ diyenlerin camide kellesi uçuruluyordu ancak şimdi belki kelle uçurmuyorsunuz, lütfediyorsunuz, anında hapse atıyorsunuz. Bunu bırakın. Camilerde Kürtçe hutbe konusunda artık engel koymayın, bu millet dinini her dildin öğrensin ya, nedir bu ilkel tavırlar! Türkçe hutbe verilecek; ya, bu ilkellikten başka bir şey değildir!” şeklinde konuştu.
Gergerlioğlu’nun sözü ağırlarına gitti
Gergerlioğlu’nun “Allah’ın ayetlerini az bir paha karşılığında satmayın” cümlesine itiraz eden Mehmet Muş, “Tabii, eleştirilerinize bir şey diyeceğim yok yalnız Hükûmet sıralarına dönüp, aynı zamanda bizi de biraz kastediyorsunuz” dedi.
Allah’ın camisine siyaset sokmayın!
Bunun üzerine konuşan Gergerlioğlu, “O zaman camilerde iktidar propagandası yapmayın Sayın Mehmet Muş, Allah’ın camilerine siyaset sokmayın, iktidar propagandası sokmayın lütfen. Olacak bir iş değil. Bakın, Allah’ın adına konuşmak basit bir iş değildir. Allah’ın ayetlerini bilenler böyle bir cevap verir, ne diyeceğinizi bilemezsiniz. Allah’ın ayetlerini sattığınızı binlerce örnekle anlatabilirim. Burada cevap makamı da Diyanet İşleri Başkanlığıdır onlar cevap versin söylediklerime.” ifadelerini kullandı.
